Marmara Denizi’nde müsilajın yeniden görülmesi, deniz ekosistemini tehdit etmeye devam ediyor. ODTÜ’ye ait Bilim-2 Araştırma Gemisi ile yapılan incelemeler, müsilajın özellikle 20-30 metre derinliklerde yoğunlaştığını ortaya koydu. Uzmanlar, yaz aylarında bu yoğunluğun artabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nden Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Marmara Denizi’ndeki oksijen seviyelerinin hala düşük olduğunu belirterek, müsilaj oluşumuna uygun koşulların devam ettiğini ifade etti. Salihoğlu, “Kirlilik baskısı hala devam ediyor. Müsilajın yoğunluğu 2021 seviyelerinde olmasa da yaz aylarına doğru artış gösterebilir,” dedi.
Isınan Sular Riskin Artmasına Neden Olabilir
Prof. Dr. Salihoğlu, havaların ısınmasının denizlerde biyolojik üretimi artıracağını ve müsilajın yayılma riskini büyüteceğini vurguladı. Özellikle Karadeniz’den gelen su miktarındaki artışın olmaması ve kuraklık koşullarının devam etmesi durumunda, müsilajın yoğunlaşma olasılığının arttığını belirtti. “2021’deki gibi yoğun bir müsilaj henüz görmedik ancak yaz aylarına doğru bu riski göz önünde bulundurmalıyız,” diyerek, 2021 yazındaki müsilaj yoğunluğunun tekrarlanabileceğine dikkat çekti.
Bütün İstasyonlarda Müsilaj Gözlemlendi
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü araştırmacılarından Dr. Mustafa Mantıkcı, denizden aldıkları örnekleri göstererek, Çanakkale’den İstanbul Boğazı’na kadar olan bölgelerde müsilaj varlığı tespit ettiklerini belirtti. 60 metre derinliğinde yaptıkları çalışmalarda, 18-19 metre derinlikten müsilaj sinyalleri aldıklarını ve plankton ağıyla bu örneği doğruladıklarını açıkladı. “Bütün istasyonlarda müsilaj varlığı gözlemledik. 15-25 metre derinliklerde müsilajın varlığını tespit ettik,” dedi.
Uzmanlar, müsilajın etkilerini önlemek ve deniz ekosistemini korumak için ciddi tedbirlerin alınması gerektiği konusunda hemfikir. Marmara Denizi’nde yaşanan bu gelişmeler, yaz aylarında ciddi bir çevre sorunu oluşturabilir.
