Syracuse Üniversitesi’nde sanat profesörü ve heykeltıraş olan 42 yaşındaki sanatçı, 2008 yılında ilk polikarpik ağacını yaratmaya karar verdi. Amacı, farklı ağaçlardan aldığı dalları birleştirerek, doğada dönüşüm sağlayacak bir sanat eseri yaratmaktı. Bu ağacın bir heykel gibi işlev gördüğünü belirten sanatçı, aşılama işlemiyle nereye neyi aşıladığını tahmin ederek ağacın nasıl şekilleneceğini öngörebiliyordu.
Günümüzde, bu benzersiz ağacın 18 farklı örneği bulunuyor ve baharda Illinois, Michigan ve Kaliforniya’ya üç yeni ağaç daha dikildi. Bunlardan yedisi New York şehrinde yer alırken, biri hala Syracuse kampüsünde bulunuyor. Bu kampüsteki ağaç, 40 meyve veren ilk örnek olma özelliğine sahip. Altısı ise Maine eyaletinin Portland kentindeki bir koruda yer almakta. Diğer ağaçlar, özel evler ve müzeler gibi yerlerde kullanılmak üzere satın alınarak daha geniş bir kitleye ulaşmış.
Sanatçı Van Aken, bu ağacın “en sevileni” olabileceğini belirtiyor. İnsanların dikildiği günden itibaren ilgisini çektiğini söylüyor. Bu çok meyveli ağaçları yaratmak için yapılan aşılama işlemi hassasiyet gerektirse de aslında karmaşık olmayan bir işlem. Van Aken, Pensilvanya’da bir çiftlikte büyüyen meyve ağaçlarının dilimlerini alarak, en az üç yıl büyüyen bir ana ağaçtaki uygun bir kesime yerleştiriyor. Elektrik bandıyla bu noktayı sararak parçaların bir arada tutulmasını sağlıyor. Zamanla farklı ağaçların damarları birleşiyor ve ortak bir damar sistemi oluşuyor.
Van Aken, bazen tomurcukları içeren bir aşılama yöntemi de kullanıyor. Şubat ayında sağlıklı tomurcukları toplayıp, bunları ağustos ayına kadar dondurucuda saklıyor. Sonrasında, konuk ağacın dallarındaki tomurcukları kesip, yerine soğuk depoda sakladığı tomurcukları ekiyor. Yeni tomurcuklar, plastikle sarılarak sera etkisi yaratıyor ve baharda eski tomurcuklar kesilerek yeni tomurcuklar sağlıklı bir şekilde büyümeye başlıyor. Van Aken, bu yöntemi “ev sahibi ağacını kandırarak yeni parçaların kendi parçası olduğuna inandırmak” olarak tanımlıyor.
Bu sanat eserleri, doğanın ve sanatın birleşiminden doğan harika örnekler olarak, görsel bir estetik ve biyolojik bir dönüşümün mükemmel bir örneği olarak dikkat çekiyor.
