Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Marmara Denizi’ni müsilajdan arındırmak için başlattığı çevresel seferberliğe iki önemli proje daha ekledi: “MAR-ÇAYIR” ve “MAR-PİNA”. Bu projeler, doğanın kendi döngüsünden ilham alınarak, yenilikçi yaklaşımlarla hayata geçirildi.
MAR-ÇAYIR Projesi: Deniz Çayırlarıyla Temizlik
MAR-ÇAYIR Projesi, Marmara Denizi ve Adalar Özel Çevre Koruma Bölgesi’ndeki 1300 kilometrelik kıyı şeridini kapsıyor. Sualtı tarama ve görsel sayım yöntemleriyle yapılan incelemeler sonucunda, kıyı şeridinin yüzde 52’sinin oksijen üretiminde önemli rol oynayan deniz çayırlarıyla kaplı olduğu belirlendi. Deniz çayırları, her biri bir hektar alanda saatte 4 ila 20 litre arasında oksijen üretebilen dört farklı tür içeriyor. Bu çayırlar, müsilaj oluşumunu engellemekle kalmayıp, kıyı erozyonunu da önlüyor ve iklim değişikliğiyle mücadelede stratejik bir rol üstleniyor. Proje, bu deniz çayırlarının korunması ve yaygınlaştırılmasını hedefliyor.
MAR-PİNA Projesi: Pina Midyeleriyle Deniz Temizliği
MAR-PİNA Projesi, Akdeniz’in endemik canlılarından biri olan pina midyelerini merkezine alıyor. Bu midyeler, saat başı 6 litre deniz suyunu süzerek temizleyebilme kapasitesine sahip. Yapılan saha çalışmaları, Marmara Denizi’nde sağlıklı kalan nadir pina popülasyonlarının varlığını ortaya koydu. Pina midyeleri, denizin doğal arıtma cihazları gibi çalışarak su kalitesinin korunmasına katkı sağlıyor ve müsilajla mücadelede kritik bir rol oynuyor. Bu eşsiz canlıların çoğaltılması, Marmara’nın ekolojik dengesini yeniden kurma sürecinde önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Sürdürülebilir Çözüm Yolları
Her iki proje de, çevreyle uyumlu ve sürdürülebilir çözüm yollarının, denizlerdeki sorunlara karşı en etkili savunma hattı olabileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bakanlık, bu projelerle hem biyolojik çeşitliliği korumayı hem de Marmara Denizi’ni sağlıklı bir ekosisteme kavuşturmayı amaçlıyor.