Ağrı’da yaşayan 62 yaşındaki Zihniye Yalçın, Halk Eğitim Merkezi’nde açılan resim kursuyla yıllardır içinde ukde kalan hayalini gerçeğe dönüştürdü. Fırçayla buluşan tutku, geç yaşta da olsa renkli bir başlangıca dönüştü.
Hayallerin yaşı olmaz diyen Zihniye Yalçın, gençliğinde fırsat bulamadığı resim tutkusunu ilerleyen yaşına rağmen hayata geçirdi. Ağrı Halk Eğitim Merkezi’nde katıldığı resim kursuyla sanatla iç içe bir yaşam süren Yalçın, bugüne dek birçok tabloya imza attı. Renklerin dilini keşfettikçe yaşamına bambaşka bir anlam kattığını söyleyen Yalçın, “Resim yapmak beni özgür hissettiriyor. Her tablo, iç dünyamdan bir yansıma gibi” diyor.
“Kurs Sayesinde Gençlerle İç İçe, Ruhen de Gençleştim”
Antalya’dan Ağrı’ya taşınan ve şu an oğluyla yaşayan Zihniye Yalçın, tesadüfen gördüğü Halk Eğitim Merkezi’ne girerek resim kursuna katıldı. Gençlerle aynı ortamda üretmenin kendisine hem moral hem de motivasyon verdiğini belirten Yalçın, “Liseli, üniversiteye hazırlanan kızlarla birlikte çalışmak beni gençleştiriyor. Onlar gibi heyecanlanıyor, onlar gibi üretiyorum” diye konuştu.
“Başlarda Çocuklarım Eleştirdi Ama Vazgeçmedim”
Yalçın, resme başladığında ailesinden yeterince destek görmediğini fakat azmiyle bu algıyı değiştirdiğini söylüyor. “İlk başlarda çocuklarım resimlerimi komik buluyordu, hatta bırakmamı istediler. Ama ben vazgeçmedim. Sürekli çalıştım. Şimdi ise tablolarımı evlerine asıyorlar, gurur duyuyorlar” diyerek geldiği noktayı mutlulukla anlatıyor.
Yaptığı tabloları zaman zaman dostlarına hediye ettiğini, bazılarınıysa evinde ve çocuklarının evlerinde sergilediğini belirten Yalçın, sanatla kurduğu bağın yaşamına derin bir anlam kattığını vurguluyor.
“Sergi Açmak En Büyük Hayalim”
Şu ana kadar birçok eser üreten Yalçın, kişisel sergi açmayı büyük bir hedef olarak görüyor. “Her ressam gibi ben de eserlerimi sergilemek, insanlara ilham vermek istiyorum. Bu, benim için büyük bir gurur olur” sözleriyle hayalini paylaşıyor.
Zihniye Yalçın’ın hikayesi, hayallerin zamanla sınırlı olmadığını ve her yaşta üretmenin mümkün olduğunu gözler önüne seriyor. Onun cesareti, tutkusu ve azmi, sanatın ve yaşamın her zaman yeniden başlayabileceğini gösteriyor.