Sosyal medya ve çevrimiçi alışverişin sağlıksız etkileri ve sürdürülebilir mutluluğa dair kritik bilgiler.
Dijital Bağımlılık ve Psikolojik Etkiler
Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Jülide Unutmaz, sosyal medya ve çevrimiçi alışverişin kısa vadede iyi hissettirse de uzun vadede tatminsizliğe yol açabileceğini vurguladı. Dijital platformların bilinçli ve dengeli bir şekilde kullanılması gerektiğine dikkat çeken Unutmaz, “Sosyal medya bağımlılığı, kaygı, depresyon ve yalnızlık gibi olumsuz duyguları artırabilir. Türkiye, 2024’te internette günlük 7 saat 6 dakika geçirerek dünyada 19’uncu sırada yer aldı; bu da konuya ne kadar dikkat edilmesi gerektiğini gözler önüne seriyor” dedi.
Gerçekçi Olmayan Mutluluk Algıları
Türkiye nüfusunun yüzde 67,4’ünün sosyal medya kullandığını belirten Uzman Psikolog, sosyal medyanın bireylerde bağımlılık geliştirme riskinin yüksek olduğunu ve bu platformlarda sürekli başkalarının mükemmel yaşamlarını görmekten doğan gerçekçi olmayan mutluluk algılarının kişilerin kendi hayatlarını olumsuz değerlendirmelerine yol açabileceğini ifade etti. Ayrıca, çevrimiçi alışverişin aşırıya kaçmasının finansal dengeleri bozabileceğine ve bunun da kaygı ile stresi tetikleyerek ruh sağlığını daha da kötüleştirebileceğine dikkat çekti.
Dijital Dengeyi Kurmak
Sosyal medya ve internetin tamamen kötü olmadığını belirten Unutmaz, bu araçların bilinçli bir şekilde kullanılmasının önemini vurguladı. “Anlık mutluluk kaynaklarını tamamen reddetmek değil, bunları nasıl ve ne kadar kullandığımızı kontrol etmek çok önemli. Gerçek mutluluk, denge ve farkındalıkla sağlanır. Dijital detokslar yapmak ve sosyal medyada geçirilen süreyi kontrol etmek sağlıklı bir zihin için kritik” dedi. Ayrıca, çevrimiçi alışverişin sadece ihtiyaçlar doğrultusunda yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Sürdürülebilir Mutluluğun Yolu
Gerçek mutluluğun anlamlı ilişkiler, kişisel gelişim ve içsel dengeyle sürdürülebilir hale geldiğini belirten Unutmaz, sürekli mutlu olma beklentisinin doğal bir yaklaşım olmadığını söyledi. “İnsan psikolojisi inişli çıkışlıdır. Mutsuzluk, kaygı ve üzüntü gibi duygular da anlamlıdır ve bunlar işlenmelidir. Gerçek mutluluk, dışarıdan gelen geçici uyaranlarla değil, kişinin kendini anlaması ve geliştirmesiyle mümkündür” şeklinde konuştu.