Türk edebiyatının deneme ve eleştiri türlerinde çığır açan isimlerinden Nurullah Ataç, yalnızca yazdıklarıyla değil, dilin sadeleşmesine verdiği önemle de bir döneme damgasını vurdu. Kendi kendini yetiştiren, kalemiyle öncü olan bu usta yazarın hayatı, Cumhuriyet dönemi edebiyatının izini sürmek isteyenler için büyük bir kaynak niteliğinde.
Ataç Kimdir, Nereden Geliyor?
1898 yılında İstanbul Beylerbeyi’nde dünyaya gelen Ali Nurullah Ataç, ünlü tarihçi Hammer’in Osmanlı tarihini Türkçeye kazandıran Maliye Nazırı Mehmed Ata Bey’in oğludur. Eğitim hayatına Galatasaray Sultanisi’nde başlayan Ataç, daha sonra İsviçre’ye gitmiş ancak babasının ölümüyle İstanbul’a dönerek burada üniversite eğitimine devam etmiştir. Edebiyat Fakültesi’ni tamamlamamış olsa da Fransızca bilgisiyle birçok lisede öğretmenlik yaptı.
Sadece Öğretmen Değil, Bir Cumhurbaşkanlığı Mütercimi
Ataç’ın çevirmenlik yeteneği, onu Cumhurbaşkanlığı mütercimliği gibi önemli bir göreve taşırken, bu süreçte 50’den fazla kitabı Türkçeye kazandırdı. Latin, Fransız ve Rus klasiklerini dilimize taşıdı ve bu çevirilerle Türk okurunu dünya edebiyatıyla buluşturdu.
Deneme Onunla Şekillendi
Yazarlık kariyerine Yahya Kemal yönetimindeki Dergah dergisinde başlayan Ataç, ilk yazılarında şiire yönelse de kısa sürede eleştiri ve deneme türünde kalemini daha güçlü hissetti. Şiiri bıraktı ama edebiyatı asla terk etmedi. 1940-1955 yılları arasında yazdığı denemeler, sade ve konuşma diline yakın üslubuyla geniş kitlelere ulaştı.
Dili Arındırmak İçin Mücadele Etti
Ataç, Türkçeyi arılaştırma çabasına büyük katkı sundu. Özellikle dilin halkla bütünleşmesi gerektiğine inanıyor, yazı dilinde devrik cümlelerin kullanımını teşvik ediyordu. Bu yönüyle hem bir dil savunucusu hem de bir yenilikçi olarak öne çıktı. 1949’da Türk Dil Kurumu’na katıldı ve 1951’de kurumun yönetimine girdi.
Gazetecilik ve Tiyatroya Katkıları
Nurullah Ataç, Cumhuriyet, Ulus, Milliyet gibi birçok gazetede köşe yazıları yazdı. Aynı zamanda tiyatroya olan ilgisiyle, sahne sanatlarının gelişimine yönelik eleştiriler kaleme aldı. Tiyatroya dair yorumları, hem yazarlar hem de seyirciler için yol gösterici oldu.
Kişisel Hayatı ve Veda
1926’da Leman Ataç ile evlenen Ataç’ın Meral adında bir kızı oldu. Eşinin vefatının ardından sağlık sorunları yaşadı ve 1957 yılında İstanbul’da hayatını kaybetti. 36 yıllık yazı serüveni boyunca 4000’den fazla yazı kaleme aldı.
Deneme türünün Türkiye’deki öncüsü, sade Türkçenin yılmaz savunucusu ve edebiyata yön veren güçlü bir kalem olarak Nurullah Ataç, ardında sadece yazılar değil, bir düşünce mirası da bıraktı.