Pirinç sofralarımızın vazgeçilmezi. Ama düşündünüz mü, tenceredeki pilavın pirinci gerçekten yerli mi, yoksa uzak diyarlardan mı geliyor? Türkiye’de pirinç üretimi ve ithalatı arasında nasıl bir denge var, bu yazıda detaylarıyla bakıyoruz.
Türkiye’de pirinç nerede, nasıl yetişiyor?
Türkiye, iklimi ve toprak yapısıyla pirinç üretimine uygun bölgeler barındırıyor. Özellikle Edirne, Samsun, Çorum, Balıkesir ve Kastamonu gibi iller çeltik tarımının merkezleri konumunda. Sulu tarım gerektirdiği için pirinç, çoğunlukla nehir kenarlarında ve sulama imkanları olan ovalarda yetiştiriliyor. Ancak, her ne kadar üretim yapılsa da, tüketimle kıyaslandığında yerli üretim talebi karşılamada yetersiz kalabiliyor.
Üretiyoruz ama yetmiyor
Türkiye’de yıllık ortalama pirinç üretimi 800 bin ton civarında. Ancak Türkiye’nin yıllık tüketimi yaklaşık 1 milyon tonun üzerinde. Aradaki bu fark, ithalatla kapatılıyor. Özellikle Uzak Doğu ve Güney Amerika ülkelerinden pirinç alımı yapılıyor. En çok ithalat yapılan ülkeler arasında Hindistan, Vietnam, Pakistan ve Uruguay dikkat çekiyor.
İthal pirinç mi, yerli mi? Tüketici anlıyor mu?
Market raflarındaki pirinçlerin ambalajlarını dikkatle incelediğinizde, menşe bilgisi genellikle küçük puntolarla yazılı. Bu da tüketicinin farkında olmadan ithal pirinç tüketmesine neden olabiliyor. Üstelik ithal ürünler, bazen yerli pirinçten daha ucuza satılabiliyor. Bu durum, çiftçiyi zora sokarken, tüketicinin de yerli ürüne ulaşmasını zorlaştırıyor.
Çiftçi ne diyor?
Pirinç üreticileri, girdi maliyetlerinin yüksekliğinden ve ithal ürünlerin rekabetinden şikayetçi. Mazot, gübre ve su maliyetleri nedeniyle çeltik ekimi her yıl biraz daha zor hale geliyor. Ayrıca ithalat baskısı, çiftçinin ürününü hak ettiği fiyata satmasını da engelliyor. Bazı üreticiler alternatif ürünlere yönelmek zorunda kalıyor.
Peki çözüm ne olabilir?
Uzmanlar, yerli üretimi teşvik edecek politikaların artırılması gerektiğini vurguluyor. Sürdürülebilir tarım uygulamaları, modern sulama sistemleri ve üreticiye verilen destekler, Türkiye’nin pirinçte dışa bağımlılığını azaltabilir. Aynı zamanda tüketicilerin de yerli ürünü tercih etmeye yönlendirilmesi önemli.
Bir soru: Yarın akşam pilav yaparken, pirincin hangi tarladan geldiğini bilmek ister miydiniz?
Yerli üreticinin emeğiyle sofraya gelen bir pirinç mi, yoksa binlerce kilometre öteden ithal edilen bir ürün mü? Bu sorunun cevabı hem soframızın geleceğini hem de ülkemizin tarım politikasını şekillendirecek.