Türkiye’de kitap okuma oranlarının giderek düşmesi, artık sadece bir eğitim sorunu değil; kültürel bir kriz olarak karşımızda duruyor. Dijital bağımlılık, ekonomik zorluklar ve yayıncılıktaki dengesizlikler, kitapsız büyüyen bir neslin habercisi olabilir.
Rakamlar Alarm Veriyor
2023 verilerine göre, Milli Eğitim Bakanlığı ilkokulda kitap okuma oranını %25 olarak açıklarken bu oran ortaokulda %8’e, lisede ise sadece %1,01’e düşüyor. Yani yaş ilerledikçe kitaplarla bağ zayıflıyor. Türkiye’de bir kişi yılda ortalama sadece 7.2 kitap okuyor. Bu sayı birçok Avrupa ülkesinde 20’nin üzerinde.
Teknoloji ve Ekran Baskısı
Telefonlar, tabletler, akıllı saatler derken artık her ortamda ekranlarla baş başayız. Sabah gözümüzü açtığımız andan geceye kadar geçen sürede kitap okumak yerine sosyal medya akışlarında kayboluyoruz. Dijital içerikler hızla tüketiliyor ancak zihnimizde kalıcı bir etki bırakmıyor.
Neden Okumuyoruz?
– Rol modeller eksik: Evde anne-baba kitap okumuyorsa, okulda öğretmen bu alışkanlığı teşvik etmiyorsa çocuk nereden ilham alacak?
– Doğru kitap seçilemiyor: Kitap okumaya heves eden biri, yanlış çeviri ya da ilgi alanına uygun olmayan bir kitapla karşılaşınca hevesini kaybediyor.
– Dil engeli: Ağır betimlemeler, anlamı bilinmeyen kelimeler ve akıcı olmayan anlatım tarzı, özellikle genç okurları kitaptan uzaklaştırıyor.
– Ekonomik erişim sorunu: Kitap fiyatları birçok kişi için lüks harcama kategorisinde. Her ay bir kitap almak, düşük gelirli aileler için gerçekçi değil.
Neler Yapılabilir?
– Gezici kütüphaneler ve QR kodlu dijital içerikler kırsal kesimde kitaba erişimi artırabilir.
– Yerel yönetimlerin desteğiyle kitap okuma etkinlikleri düzenlenebilir.
– Kitap gönderimlerinde vergi indirimi uygulanarak okur kitlesi genişletilebilir.
– Aile içi okuma saatleri ve okulda kitap kulüpleri gibi uygulamalar, kitapla kurulan bağı güçlendirebilir.
Kitap okuma alışkanlığı, bireyin hem zihinsel gelişimini hem de sosyal duyarlılığını artıran bir değer. Bu alışkanlığı kazandırmak, sadece bireyin değil, toplumun geleceği için de hayati önem taşıyor.