Nezle gibi başlayıp yoğun bakımda son bulabilen kalp gribi, özellikle genç ve orta yaş grubunda giderek daha sık görülüyor. Uzmanlar, grip semptomlarıyla başlayan bu sinsi hastalığın kalp krizine benzer belirtilerle ilerleyebileceğine dikkat çekiyor.
Kalp krizi sandığınız göğüs ağrısı aslında kalp gribi olabilir. Prof. Dr. Bilal Boztosun, halk arasında “kalp gribi” olarak bilinen miyokarditin, hafif başlayan ama zamanla hayati risk taşıyan bir tabloya dönüşebileceğini belirtiyor. Üstelik bu durum sadece yaşlıları değil, gençleri de etkiliyor.
Nezle mi, grip mi, yoksa kalp gribi mi?
Boztosun’a göre çoğu hasta, başlarda üşüme, titreme, halsizlik gibi basit şikâyetlerle başvuruyor. Ancak tablo ilerlediğinde nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, ayaklarda şişlik ve hatta bayılma gibi ciddi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Bu noktada kalp krizi ile kalp gribi arasındaki farkı doğru tespit etmek büyük önem taşıyor.
Hastalık sinsice ilerliyor
Kalp gribi çoğu zaman hafif ağrılarla başlıyor ve EKG bozuklukları ya da kalp enzimlerindeki yükselme nedeniyle kalp krizi sanılabiliyor. Ancak aralarındaki farkı ayırt edebilmek, doğru tedavi için hayati. Özellikle uzun süren gribal enfeksiyonların ardından gelen göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi belirtilerde alarm zilleri çalmaya başlıyor.
Geç kalmayın, hayat kurtarın
Boztosun, bu hastalıkta erken teşhisin belirleyici olduğunu söylüyor. Geç fark edilen vakalarda, yoğun bakım süreci gerekebiliyor. Hatta bazı genç hastalar, geç müdahale nedeniyle yaşamını yitiriyor. Bu da, sıradan gibi görünen bir gribal enfeksiyonun ciddiye alınmaması halinde ne kadar riskli sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.
Uzman uyarıyor: Şikâyetleri hafife almayın
Göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı ve ayaklarda şişlik gibi şikayetlerle karşılaşıldığında vakit kaybetmeden bir kardiyoloji uzmanına başvurulmalı. Çünkü erken teşhis sayesinde kalp gribi başarılı bir şekilde tedavi edilebiliyor ve hasta tam sağlığına kavuşabiliyor.