Kıyamet Şehirleri: Gerçek mi, Paranoya mı?

Bir uzaylı istilası, büyük bir salgın ya da küresel ekonomik çöküş… Hepsi olabilir. Ama bazıları, bu senaryolara hazırlandıklarını iddia ediyor. Üstelik sıradan bir sığınakla değil, milyar dolarlık yeraltı şehirleriyle.

Gerçekten böyle şehirler var mı?

Tucker Carlson’a konuşan Catherine Austin Fitts’e göre, bu yeraltı şehirleri sadece birer teori değil. 1998-2015 yılları arasında ABD kamu bütçesinden kaybolduğu iddia edilen yaklaşık 21 milyar dolarlık bir paranın, işte bu gizli altyapıya harcandığını savunuyor. Üstelik bu iddia, sadece Fitts’in sözlerine dayanmıyor. Ekonomist Mark Skidmore’un hazırladığı ve resmi belgelerle desteklenen bir rapor da bu miktarın izini sürmeye çalışıyor. Ancak ortada hiçbir fiziksel kanıt yok.

Nerede bu yeraltı şehirleri?

Fitts, bu yapıları “gizli ulaşım sistemleriyle” birbirine bağlanmış, okyanus altı tesislerden, stratejik kıyı noktalarına kadar genişleyen izole yapılar olarak tanımlıyor. Kimi askeri teknolojiyle, kimisi “bilinmeyen enerji kaynaklarıyla” destekleniyor. Tanıdık geliyor mu? Bilimkurgu filmlerindeki distopik senaryoları andırıyor.

Peki Catherine Austin Fitts kimdir?

Kendisi bir zamanlar ABD Konut Bakan Yardımcılığı görevinde bulunmuş, finans dünyasında çalışmış ve ardından “resmî anlatılara karşı çıkan” bir figüre dönüşmüş bir isim. Covid-19’dan uzaylılara, zihin kontrolünden derin devlete kadar birçok konuda tartışmalı açıklamalarıyla dikkat çekiyor. Destekçileri onu cesur bir gerçeği söyleyen kişi olarak görürken, eleştirmenleri onu paranoyak komplo teorileri yaymakla suçluyor.

Delil var mı, yok mu?

İşte kırılma noktası da bu. Bahsi geçen 170 şehirlik yeraltı ağına dair somut bir delil bulunmuyor. Fitts’in anlattıkları güçlü iddialara dayanıyor, fakat bugüne dek fotoğraf, belge ya da bağımsız bir tanıklık paylaşılmadı. Ancak geçmişte Cheyenne Dağı ve Greenbrier gibi belgelenmiş yeraltı sığınakları da olduğundan, fikir tamamen mantıksız değil.

Ya doğruysa?

Eğer bu iddialar bir gün doğrulanırsa, bu yalnızca teknolojik bir başarının değil, aynı zamanda elitlerin kendilerini kurtarma planlarının açık bir göstergesi olur. Dünyayı yöneten azınlıkların, geri kalan insanları gözden çıkardığını kanıtlayan rahatsız edici bir tablo çizer. Ve işte bu yüzden, komplo gibi görünen teoriler, toplumun geniş kesimlerinde yankı buluyor.

Bir Cevap Yazın