Çocuğun sağlıklı büyümesi sadece fiziksel değil, zihinsel ve sosyal gelişimini de etkiler. Bu sürecin temel taşlarından biri olan beslenme, doğru yönetilmezse çocukluk çağı obezitesine zemin hazırlayabilir.
Yanlış bilgiden doğan kısır döngü
Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aslı Akyol Mutlu, ebeveynlerin iyi niyetle yaptığı hataların, çocuklarda obezite riskini artırabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle “çok yemeli, kilolu çocuk sağlıklıdır” anlayışı, toplumda hâlâ yaygın. Ancak bu bilgi, günümüz bilimsel verileriyle çelişiyor. Çocukların büyüme süreci sadece kilo artışıyla değil, boy, vücut oranı ve enerji düzeyi gibi göstergelerle de izlenmeli.
Ebeveynler çocuklarına nasıl destek olabilir?
Prof. Dr. Mutlu’nun önerileriyle ebeveynlerin çocuklarını obeziteye karşı nasıl bilinçlendirebileceği şöyle özetleniyor:
-
Yemeği ödül veya ceza olarak kullanmayın.
“Yemeğini bitirirsen çikolata alırsın” gibi cümleler, çocuğun besinlerle duygusal bağ kurmasına neden olur. -
Çocuğu tabağını bitirmeye zorlamayın.
Açlık ve tokluk hissini tanımasına izin verin. Zorla yedirilen çocuk, zamanla iç sinyallerini dinlememeye başlar. -
Sağlıklı atıştırmalıkları ulaşılabilir kılın.
Evin görünür yerlerinde meyve, kuruyemiş, yoğurt gibi seçenekler bulundurmak; çocuğun seçimlerini olumlu yönde etkiler. -
Ekran karşısında yemek yeme alışkanlığını önleyin.
Dikkat dağınıklığıyla birlikte fazla yeme eğilimi artar. Ailece sofraya oturmak hem iletişimi hem yeme farkındalığını artırır. -
Fiziksel aktiviteyi hayatın parçası haline getirin.
Çocuğu düzenli spor yapmaya zorlamadan, eğlenceli etkinliklerle aktif kalmasını sağlayın.
Küçük değişikliklerle büyük dönüşüm mümkün
Ebeveynlerin rol model olduğu unutulmamalı. Çocuklar gördüklerini taklit eder. Sağlıklı alışkanlıklar sadece çocuğa öğütle değil, bizzat yaşanarak kazandırılır. Bilgi kirliliğinin yoğun olduğu bir dönemde, doğru kaynaklardan destek alarak obeziteye karşı erken önlem almak hem çocuk hem aile sağlığı açısından hayati öneme sahip.
