Çocukları Sessiz Tehlikeden Koruyun: Pestisit Maruziyetine Dair Bilmeniz Gerekenler

Sebzelerdeki görünmeyen tehdit, çocukların gelişimini gölgede bırakabilir.

Pestisit adı verilen tarım ilaçları, tarladaki zararlılarla mücadelede etkili olsa da, soframıza kadar uzanan bu kimyasalların çocuklar üzerindeki etkisi düşündüğümüzden çok daha derin olabilir. Henüz gelişimini tamamlamamış bir bağışıklık ve sinir sistemi, pestisitlere karşı çocukları adeta savunmasız bırakıyor.

Minik bedenler büyük risk altında mı?
Evet, çünkü çocuklar, yetişkinlerle aynı miktarda pestisite maruz kaldığında vücut ağırlıkları nedeniyle çok daha büyük bir etki yaşıyorlar. Aynı zamanda ellerini sık sık ağızlarına götürmeleri, yerde oynamaları gibi davranışlar da maruziyeti artırıyor. Yani sadece yediğiyle değil, oynadığı yerden, dokunduğu eşyadan da zarar görebiliyor.

Görünmeyen yollarla bulaşan kimyasallar
Bir elmayı yıkamadan yemek, pestisit solumak kadar tehlikeli olabilir. Üstelik bu tehlike sadece tabağımızla sınırlı değil. Emziren annelerin vücudundaki pestisitler süt yoluyla bebeğe geçebilir, hamilelik döneminde ise plasentadan fetüse ulaşabilir. Özellikle tarım işçisi annelerde bu risk çok daha yüksek.

Hangi hastalıklarla bağlantısı var?
Düşük dozda ama uzun süreli pestisit maruziyeti; lösemi, lenfoma, Parkinson, DEHB, otizm spektrum bozuklukları gibi hastalıklarla bağlantılı. Bazı maddeler hormon sistemini taklit ederek erken ergenlik, doğurganlık problemleri, tiroid bozuklukları gibi sorunlara da yol açabiliyor. Özellikle glifosat, malathion ve klorpirifos gibi yaygın kullanılan pestisitler “muhtemel kanserojen” sınıfında yer alıyor.

Türkiye’de durum ne?
Veriler, Türkiye’de pestisit kullanımının son 10 yılda ciddi oranda arttığını gösteriyor. Özellikle çilek, üzüm, biber gibi ürünlerde sıkça limit üstü kalıntılara rastlanıyor. Kırsal bölgelerde pestisitin içme suyuna karışması ve mevsimlik işçilerin yetersiz korunması ise durumu daha da vahim hale getiriyor.

Peki ne yapabiliriz?
Çocukları bu tehlikeden korumak mümkün. Sebze-meyveleri sirkeli ya da karbonatlı suda yıkamak, mümkünse organik ürünler tercih etmek, evde doğal haşere çözümleri kullanmak etkili yollar arasında. Ayrıca tarım işçilerinin koruyucu ekipman kullanması, içme sularının düzenli test edilmesi ve organik pazarların desteklenmesi toplumsal boyutta fark yaratabilir.

Unutmayın:
Bu kimyasallar görünmez olabilir ama etkileri gerçek. Çocuklarımızın sağlığı için bugün küçük adımlar atmak, gelecekte büyük farklar yaratabilir.

Bir Cevap Yazın