Üç sütle hazırlanan bu muhteşem tatlı, son yıllarda Türk damak tadını fethetmeyi başardı. Yumuşacık dokusu ve sütlü şerbetiyle trileçe, özellikle yaz akşamlarının vazgeçilmez tatlısı haline geldi.
Trileçe ile tanışmam aslında oldukça tesadüfi. Bir Sırp arkadaşımın evinde tattığımda “Bu nasıl bu kadar hafif olabilir?” diye sormuştum. Meğer sır, hem kekin havacık dokusunda hem de üç farklı süt ürününün mükemmel uyumundaymış. O günden beri evimde yapıp yapıp deneyimledikçe, bu tarifin inceliklerini keşfettim.
Kek Hazırlığının Altın Kuralları
5 yumurta ve 1 su bardağı toz şeker ile başlıyoruz. Bu aşamada sabır çok önemli – yumurtaları en az 5-6 dakika köpürterek çırpmak gerekiyor. Ne kadar köpüklü olursa kek o kadar hafif çıkıyor. 1 su bardağı un, kabartma tozu ve vanilini eleyerek ekliyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken nokta: fazla karıştırmamak! Yoksa kek sert olur.
Yağlanmış kare borcama döküp 170 derece fırında 30 dakika pişiriyoruz. Kürdan testi yapmayı unutmayın – temiz çıkmalı.
Üç Sütün Büyülü Karışımı
Asıl sihir şerbette gizli. 2 su bardağı süt, 1 su bardağı krema ve 1 su bardağı yoğunlaştırılmış süt karıştırıyoruz. Yoğunlaştırılmış süt bulamazsanız, 1 su bardağı süt tozu ile yarım su bardağı su karışımı da işe yarıyor. Bu üçlü kombinasyon trileçeye o eşsiz kremasılığı veriyor.
Soğuyan kekin üzerine kürdanla bol bol delik açmak kritik! Bu delikler şerbetin keke eşit dağılmasını sağlar. Sütlü karışımı yavaş yavaş döküp buzdolabında en az 2-3 saat bekletmek gerekiyor.
Karamel Sosun İncelikleri
Toz şekeri kısık ateşte karamelize ederken aceleci olmayın. Şeker yavaş yavaş renk almalı. Tereyağı ve kremayı azar azar eklemek, sosun pürüzsüz olmasını sağlar. Bu aşamada hızlı karıştırmak önemli, yoksa şeker katılaşabilir.
Bence trileçenin en güzel yanı, bir gün önceden hazırlayıp misafir geldiğinde rahatlıkla servis edebilmek. Üzerini ceviz veya fındıkla süslemek hem görseli hem lezzeti artırıyor.
Siz Balkan tatlılarından hangi lezzetleri denediğiniz? Yorumlarda kendi trileçe deneyimlerinizi paylaşmayı unutmayın!