Bilim ve hayal gücünün birleştiği bu kült eserde, zaman yolculuğu fikri sadece bir serüven değil; insanlık, sınıf ayrımı ve medeniyetin geleceği üzerine derin bir sorgulamaya dönüşüyor.
800.000 yıl sonrasına açılan kapı
Zeki ve sıra dışı bir bilim insanı, icat ettiği zaman makinesiyle zamanda ileriye doğru bir yolculuğa çıkar. Kendini, insanlığın ikiye ayrıldığı uzak bir gelecekte bulur: yüzeyde yaşayan, zararsız ve saf Eoiler ile yeraltında yaşayan, üretimin yükünü taşıyan karanlık Morlocklar. Bu ikilik, Wells’in toplumsal sınıflar, üretim ilişkileri ve insanın doğasıyla mücadelesine dair güçlü bir alegoridir.
Zamanda yolculuk bir metafor mu?
Wells’in bu eseri yalnızca bir bilimkurgu değil, aynı zamanda zamanın doğası üzerine felsefi bir düşünce denemesi niteliğindedir. “Ya zaman da tıpkı mekân gibi içinde yolculuk edilebilecek bir boyutsa?” sorusuyla başlayan hikâye, insanlığın gelişimiyle ilgili çarpıcı öngörülerde bulunur.
Modern dokunuşlarla yeniden doğan klasik
144 sayfalık bu özel baskı, özgün yapıya sadık kalarak günümüz okuyucusuna hitap ediyor. Kapak tasarımı ve sayfa düzeniyle koleksiyonluk nitelikte bir eser sunuluyor. Bilimkurguyu seven gençler kadar, toplumsal yapılar üzerine kafa yoran yetişkinler için de etkileyici bir okuma deneyimi vadediyor.
Zaman Makinesi neden hâlâ güncel?
Çünkü teknoloji ilerlese de insanlık hâlâ aynı temel sorularla boğuşuyor: Güç kimin elinde? Medeniyetin yönü ne tarafa? Ve değişim gerçekten mümkün mü? Bu kitap, okuru yalnızca başka bir çağa değil, kendi iç dünyasına da yolculuğa çıkarıyor.