Alzheimer hastalığı, hafıza kaybından önce sessiz ve sinsice beynin belirli bölgelerinde başlayan değişimlerle hayatımıza sızıyor olabilir. ABD’nin Seattle kentinde yapılan kapsamlı bir araştırma, Alzheimer’ın belirtilerinin ortaya çıkışından yaklaşık 20 yıl öncesinde bile beyin hücrelerinde yıkımın başladığını ortaya koydu. Bu sessiz evrenin fark edilmesi, hastalıkla mücadelede çığır açabilir.
Çoğumuz Alzheimer denince hemen unutkanlığı düşünürüz ancak yeni araştırmalar hastalığın ilk işaretlerinin yön bulma zorlukları, navigasyon cihazlarını kullanamama veya sosyal mesafede sapmalar gibi mekânsal farkındalık sorunları olduğunu gösteriyor. Bu belirtiler çoğunlukla göz ardı edilirken, aslında beynin kritik bölgelerindeki erken hücre kaybının uyarıcısı olabilir.
Seattle’daki bilim insanları, 84 Alzheimer hastasının beyin dokularını yapay zekâ destekli analizlerle inceledi. Sonuçlar, hastalığa bağlı tau ve amiloid proteinlerinin az miktarda bile inhibitör nöronlarda hasar yarattığını, bu hücrelerin beyin içindeki bilgi akışını düzenlediğini ortaya koydu.
Uzmanlar, bu “sessiz evre”nin erken teşhis ve müdahale için bir fırsat sunduğunu söylüyor. Alzheimer Derneği’nden Dr. Igor Camargo Fontana, bu dönemden faydalanmanın hastalığın ilerleyişini yavaşlatmak veya önlemek için kritik olduğunu vurguluyor.
Araştırmacılar, erken teşhisin önündeki en büyük engelin uygun, erişilebilir ve ucuz tanı araçlarının eksikliği olduğunu belirtiyor. Hükümetlerin ve sağlık kuruluşlarının bu alana yatırım yapması, Alzheimer’a karşı verilen mücadelede büyük bir fark yaratabilir. Hastalığın sessiz ilerleyişini görünür kılmak, Alzheimer’ı durdurma yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
