Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sınır kişilik bozukluğuna sahip bireylerin zihin dünyasını, duygusal yapısını ve ilişkisel sorunlarını detaylarıyla analiz ediyor.
Gerçeklik Algısıyla Sosyal Karmaşa Arasında: Borderline Kişilik
Borderline kişilik bozukluğu, psikoz ve nevrozun tam ortasında yer alan karmaşık bir kişilik yapısı. Gerçeklikle bağını tamamen koparmamış olsa da, bu bireyler duygusal dünyalarında kaotik iniş çıkışlar yaşarlar. Bu yüzden bir gün içinde aşık olup birkaç saat sonra ayrılmak gibi uçlarda yaşama hâlleri oldukça yaygındır. Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın ifadesiyle, “Bu kişiler sabah başka, akşam başka düşünür. Aynı gün içinde dört mevsimi yaşarlar.”
Kronik Boşluk ve Güvensizlik
Sınır kişilik bozukluğu olan bireyler, içlerinde tanımlayamadıkları derin bir boşluk taşırlar. Bu duygusal boşluk, sürekli bir huzursuzluk ve tedirginlik haliyle birleşir. Kendilerine ya da çevresindekilere güvenmeleri zordur. İlişkileri kısa ömürlüdür çünkü duygusal regülasyon becerileri gelişmemiştir. Dışarıdan bakıldığında güçlü görünen bireyler, iç dünyalarında fırtınalarla boğuşur.
Duygusal Olgunluk Eksikliği ve İlişkisel Sorunlar
40 yaşında olup 10 yaşında bir çocuğun tepkilerini veren bireylerde duygusal olgunluk eksikliği sık görülür. Prof. Dr. Tarhan, bu kişileri “duygusal olarak immatür” yani gelişimini tamamlayamamış bireyler olarak tanımlıyor. Bu da onların sağlıklı, uzun soluklu ilişkiler kurmalarını neredeyse imkânsız hale getiriyor.
Çocukluk Travmaları ve Beyin Düzeyinde Bozukluklar
Sınır kişilik bozukluğu çoğunlukla ilgisiz, dengesiz aile ortamlarında büyüyen çocuklarda gelişiyor. Sağ beynin (duygusal merkez) düzensiz çalışması, bu bireylerin ön beyinle denge sağlayamamalarına yol açıyor. Bu da onları anlık kararlar alan, dürtüsel hareket eden bireyler haline getiriyor.
Madde Bağımlılığı, Narsistik Özellikler ve Yoğun Libidinal Enerji
Prof. Dr. Tarhan, borderline kişilerin yüksek libidinal enerjileriyle çevrelerine çekici geldiklerini ama duygusal derinlik arayan ilişkilerde başarısız olduklarını belirtiyor. Ayrıca kronik boşluk hissiyle baş edemedikleri için madde bağımlılığı geliştirmeye de yatkındırlar. Narsistik özellikleri baskındır; terapilere çoğu zaman çocuklarını veya sevdiklerini kaybetmemek için başvururlar ama ilk suçladıkları kişiler başkalarıdır.
Tedavi: Umut Var Ama Şartlı
Borderline kişilik bozukluğunun tedavisi hem biyolojik hem psikolojik düzeyde çalışmayı gerektirir. Kişinin “ben böyleyim ama değişmek istiyorum” diyebilmesi, çözümün %50’sidir. Terapi sürecinde farkındalık kazandırılır, tutarlılık eğitimi verilir, stres yönetimi öğretilir. Ayrıca gelecek projeksiyonu çalışmaları yapılır: Kişi davranışlarının uzun vadeli etkilerini öngörmeyi öğrenir.
Mutluluğu Dışarda Değil, İçeride Aramak
Bu bireylerin en çok öğrenmesi gereken şey, mutlu olmanın dışarıdan gelen bir şey değil, içsel bir denge olduğunu kavramaktır. Ancak bu şekilde sürdürülebilir ilişkiler kurabilir, geçmiş travmaların zincirinden kurtulabilirler.